Tüketim Kültürünün Yaşam Tarzlarına Etkileri: Küreselleşme, Medya ve Tüketim Kültürünün "Bir Lokma Bir Hırka Felsefesi" Bağlamında İrdelenmesi...

The spread of the media, the penetration of the lives of individuals in our globalized world, and the effectiverole of individuals in changing and shaping perception patterns, rhythms of everyday life, social, cultural,political and many leading elements such as mass society, cultural theory and popular culture have led todiscussion. We observe that the concept of Culture, which is defended from the perspective of the people, andwhich is the source of cultural transformation and standardization on the world, which is homogenized, whichis made copies of each other except for very small differences, is changing and transforming between the countries of the world, as well as in our Country. Communication technologies have made it as fast and easy aspossible to produce, receive and send/shared information. As mass media, radio, television, newspapers andinternet tools spread Daily, the communication process accelerated with the Transfiguration. In any part ofthe world through mass media to be aware of events that occur within a very short period, and events withvirtual realities-goer the possibility of being provided, on the one hand, participation in virtual events hasincreased while individuals can survive and find a living space to get away from the streets and started comingup on the agenda about the natural environment in time it is basically on the level of a problem. With globalization, the borders are rapidly eliminated, internet technology is becoming more and more widespread, making communication much easier and more common, while shrinking our world and bringing continents closerto each other by bringing uniform individual and uniform culture claims to the agenda. The life of the individual who is bombarded with information by the mass media is pacified and the ability to criticize and questionis minimized. The concept of "a bite and a cardigan" in Sufi life and mystical thought, which we can perceiveas an attitude towards the world order and structure, system, means not to fall under the charm of the world'sblessings, not to be fooled. Human beings are bound and enslaved by the blessings and materialities of theworld due to the qualities they possess in their structure. As long as some weaknesses of human beings are notprevented, he will dedicate himself to the world's goods with his ambition and his own self which he cannotblunt and will shape his life according to the compass of these blessings. The philosophy of a bite and a cardigan,which is examined in the context of the phenomenon of globalization, is the starting point of the study.Medya’nın yaygınlaşması, küreselleşen dünyamızda bireylerin yaşamlarına daha fazla nüfuz etmesi, beraberinde bireylerin algılama kalıplarını, gündelik yaşam ritimlerini, toplumsal, kültürel, siyasal, politik gibi birçok başat unsurun değişmesinde ve şekillenmesinde etkin rol oynaması, beraberinde kitle toplumu, kültür kuramı ve popüler kültür tariflerinin tartışılmasına neden olmuştur. Halk bunu istiyor bakış açısı ile savunulan ve kültürel dönüşüme ve dünya üzerinde standardizasyona kaynaklık eden, homojenleşmiş, çok küçük farklılıklar dışında birbirlerinin kopyaları durumuna gelen tüketim unsuru döngüsü içerisinde savrulan Kültür kavramının ülkemizde olduğu gibi, dünya ülkeleri arasında da değişim ve dönüşüm gösterdiğini gözlemlemekteyiz. İletişim teknolojileri sayesinde ortak enformasyon üretmek, almak ve göndermek\yaymak olabildiğince hızlı ve kolay bir şekle bürünmüştür. Kitle iletişim araçları, radyo, televizyon, gazeteler ve internet araçları her geçen gün yayılırken, iletişim süreci de başkalaşmak sureti ile hızlanmıştır. Kitle iletişim araçları vasıtası ile dünyanın herhangi bir coğrafyasında meydana gelen ve gelişen olaylardan çok kısa bir süre içerisinde haberdar olma ve sanal gerçeklikler ile olaylara müdavim olma imkânı sağlanmış, bir yandan bireylerin gelişen olaylara sanal katılımları artarken, hayatını idame edip, yaşam alanı bulduğu sokaklardan ve doğal çevresinden uzaklaşması da gündeme gelmeye başlamış, ilgili durum zaman içerisinde temelde bir sorun düzeyine gelmiştir. Küreselleşme ile sınırlar süratle ortadan kalkar iken, internet teknolojisinin de gün geçtikçe gelişerek yaygınlık kazanması, iletişimi oldukça kolaylaştırır ve yaygınlaştırır iken, dünyamızı daha da küçültmekte ve kıtaları birbirlerine yakınlaştırmak sureti ile tek tip birey ve tek düzen kültür savlarının gündeme gelmesine neden olmaktadır. Kitle iletişim araçları tarafından enformasyon bombardımanına tutulan bireyin yasamı pasivize edilerek, eleştiri ve sorgulama kabiliyeti en aza indirgenmektedir. Dünya düzeni ve yapılanmasına, sisteme karşı bir tavır olarak algılayabileceğimiz tasavvufi hayat ve mistik düşüncede "Bir lokma ve bir hırka" anlayışı, dünya nimetlerinin cazibesine kapılmamak, aldanmamak anlamına gelmektedir. İnsanoğlu yapısında bulundurduğu nitelikleri gereği dünyanın nimetlerine ve maddiyata bağlı ve esir konumdadır. İnsanoğlunun birtakım zaafları engellenmediği sürece, sahip olduğu hırs ve bir türlü köreltemediği nefsi ile dünya malına kendini adayacak ve yaşamını bu nimetlerin pusulasına göre şekillendirecektir. Küreselleşme olgusu bağlamında irdelenen bir lokma bir hırka felsefesi, çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır